21 Aralık 2007 Cuma

KOSOVA: PİMİ ÇEKİLMEYE HAZIR BOMBA
ALİ BULUNMAZ

10 Aralık’ta, Kosova ile ilgili sürdürülen müzakereler, sonuç alınamadan bitti. Şimdi ne olacak? Kosova’da seçimleri kazanan Haşim Taçibiz bağımsızlığa hazırız” diyor. Yıllardır Kosovalı Arnavutlar ile Sırplar arasında gerçekleşen görüşmelerin aslında nasıl “sonuçlandığı” da bu sözle ortaya çıkıyor.

ABD destekli Kosovalı Arnavutlar, bağımsızlık yolundan geri dönülmeyeceğini resmen açıkladı. Bağımsızlığın, hem ulusal egemenliği sağlayacağını hem de ekonomiye canlılık getireceğini ifade ediyorlar.

AB, Kosova’nın bağımsızlığının kontrollü biçimde gerçekleşmesinden yana. Sırbistan’ın Kosova’dan sorumlu bakanı Slobodan Smardziç ise “AB’nin ABD baskısı altında bulunduğunu” belirtiyor. Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştunitsa da “bağımsız Kosova’nın, NATO ve ABD’nin oyuncağı haline geleceğini” vurguluyor. Kontrollü ve barış içinde bağımsızlık taraftarı olan AB ise, Sırplarla beraber Kosova’ya da bir üyelik açılımı yapılması gerektiğini ciddi ciddi tartışıyor. Ancak konu, salt AB’yle de sınırlı değil.

Evetler ve Hayırlar
Kosova’nın bağımsızlığını destekleyen AB ülkelerinin yanında, buna çekinceyle yaklaşanlar da var. Aynı zamanda Rusya, Sırbistan ve İsrail, Kosova’nın bağımsızlığına kesinlikle onay vermeyeceğini dillendiriyor.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, “Kosova’nın bağımsızlık kararını destekleyeceklerini” duyurdu. Benzer şekilde İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de “BM Güvenlik konseyi kararı olmaksızın Kosova’nın bağımsızlığına ‘evet’ diyeceklerini” ifade etti.

Ancak AB’de Kıbrıs Rum Kesimi (KRK), buna karşı çıkıyor. Gerekçe ise, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi halinde “KKTC’nin bundan cesaret alma olasılığı.” KRK, böylesine bir durumun KKTC için “emsal oluşturacağını” belirtiyor.

Münih Politik Araştırmalar Merkezi’nden Kosova uzmanı W.Man Meurs ise konuya “KKTC, dolaylı olarak AB üyeliğinden faydalanıyor; bağımsız KKTC, AB’den tekrar kopar” biçiminde yaklaşıyor. Bunlarla birlikte Papadapulos, “bağımsız Kosova’yı kesinlikle tanımayacaklarına” işaret ediyor.

Kosova’nın bağımsızlığına KRK, Rusya, Sırbistan ile beraber karşı çıkan bir başka ülke de İsrail ve onun gerekçesi ise Filistin. Buna göre, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi, İsrail’e göre Filistinlileri yakın gelecekte bağımsız devletlerini kurma konusunda cesaretlendirebilir. İsrail’in bir başka endişesi de, Kosova’nın bağımsızlığının dünyanın dört bir yanındaki radikal İslamcı teröristlere olumlu ileti gönderme ihtimali. İsrail aynı zamanda, Avrupa’da bir İslam devleti kurulması halinde, teröristlerin elinin güçleneceği kanısında.

Mikro Devletler
Kosova’nın bağımsızlığına çeşitli gerekçelerle “evet” ya da “hayır” diyen ülkeler, Yugoslavya’nın parçalanmasından sonraki süreçte doğan devletlerden, yenilerinin türeme olasılığının hiç de uzak olmadığını biliyor. Gündemdeki bağımsızlık söyleminin, yakın gelecekte yeni gerilim ve çatışmalar doğurmayacağının güvencesini kim verebilir? Oluşabilecek gerilimin, Bosna’ya sıçramayacağını kim söyleyebilir?

1995’te Dayton Anlaşması’yla sonlanan Bosna Savaşı’nın ardından, bugün Balkanları yeni bir gerilim dalgası bekliyor. Sırp siyasetçilerin büyük çoğunluğu “Kosova Sırbistan’dan ayrılırsa, Bosna’nın Sırp kesimi de bağımsızlık ilan etmek için çalışmalara başlayacak” diyor. Böylelikle Dayton’ın ortadan kaldırdığı tek taraflı ayrılmanın / bağımsızlık ilanının yolu da tekrar açılmış oluyor.

Bunun da ötesinde Balkanlar’da, Kosova pimi çekilmeye hazır bir bomba gibi duruyor. Pimin çekilmesi halinde, çokkültürcülük temelli gerilim ve çatışmaların kapısının yeniden aralanmasının yanı sıra, Avrupa’nın ortasında (ve daha sonra dünyanın pek çok noktasında) mikro devletler döneminin iyiden iyiye gündeme geleceğini de göz ardı etmemek gerekiyor…

Hiç yorum yok: