30 Kasım 2007 Cuma

AFRİKA’DA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
ALİ BULUNMAZ

BM Kalkınma Programı (BMKP), 27 Kasım günü yayımladığı raporda, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin en çok Afrika’yı etkileyeceğini duyurdu. Raporda, Kara Kıta’da, sıcaklık yükselmesiyle ilintili olarak hasadın düşeceği ve açlık oranının daha da artacağına yer verildi.

Daha çarpıcı olan ise, küresel ısınma ve iklim değişikliklerini yaratanlarla, bundan en çok etkilenecek Afrika arasındaki eşitsizlik makasının her zamanki gibi son derce açık bulunması. Zengin ülkeler, kendilerini iklim değişiklikleri ve küresel ısınmaya karşı koruma adına önlemler alma yoluna gidebilirken, nüfusunun yüzde 40’ı günde 1 doların altında bir gelirle yaşamaya çabalayan Afrika ülkelerinin, bu düzenlemeleri yapma imkanına sahip olmaması, gelinen noktadaki farkı gözler önüne seriliyor.

BMKP raporu, iklim değişiklikleri ve küresel ısınmanın neden olacağı su baskınları, fırtınalar ve kuraklığın, Afrika’yı adeta korumasız ve tehlikelere açık bir alan haline getireceğini ortaya koyuyor. Veriler, 2.9 derecelik bir sıcaklık yükselmesinin ve yağışların yüzde 4 azalmasının, Afrika’da (özellikle Sahra-altında) kişi başına gelirin yüzde 25 düşeceğine işaret ediyor. Aynı zamanda sözü geçen bölgenin, yalnızca Teksas eyaletinin ürettiği kadar karbondioksit gazının salınımından sorumlu olduğuna da dikkat çekiliyor.

***

Afrika, zenginliklerinin sömürülmeye başlandığı günlerden bu yana, yoksulluk, yoksunluk ve eşitsizlik bağlamında hep en yüksek bedelleri ödeyen kıta oldu. Egemen sömürgeci güçlerin hesaplaşma ve paylaşım alanı olarak, üzerinde en çok oyunun döndüğü coğrafyaları ile insanlığın belleğine kazındı.

Şimdi BMKP raporuyla Afrika, bir kez daha gündemde. Tüm kaynakları sömürülen, insan hakları ihlalleriyle kötü bir üne sahip olan, çevre ve sağlık sorun ile skandallarının çığ gibi büyüdüğü Afrika’daki bu durumdan kim / kimler sorumlu?

Vicdanları rahatlatmak, hatta yeni kazanç kapıları açmak adına, Afrika için göstermelik eylemler kotaranlar; silahlanmaya, sömürülecek yeni alanlar bulmak amacıyla ve zenginler kulübü toplantılarındaki paylaşım anlaşmaları için harcadıkları paranın dörtte birini yoksulluğa karşı ve doğanın korunması adına harcasalar, bu rapordaki kaygıları ve raporun merkezindeki Afrika’nın önemli bir sorunu çözümlenmiş olmaz mıydı? Bunun ötesinde BMKP’nin sonsözü “zengin ülkeler sorumluluk üstlenmeli” ifadesi, anlamsız ve içi boş olmaktan uzaklaşmaz mıydı?

***

BMKP sorunlara dikkat çekerken, özeleştiri yapmayı, diğer tüm egemen güçler gibi unutmuşa benziyor. Dolayısıyla BMKP, düzenlediği / düzenleyeceği toplantılarda kesin, etkin ve kalıcı yaptırımların kapısını aralayamadığı sürece söz ve edimleri de, vicdan rahatlatıcı temenniler olmanın ilerisine geçemeyecek.

Afrika ise bu anlamda, her zaman yaşadıklarıyla yüz yüze kalmaya devam edecek…

Hiç yorum yok: