4 Şubat 2008 Pazartesi

MALEZYA SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE
Ali BULUNMAZ

Türkiye’deki ana tartışma konusu ne? Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına yönelik çalışmalar. Bu, “türban siyasi simge midir?” ve “velev ki siyasi simge olsun, yasaklanabilir mi?” sorularıyla hız kazandı.

Türkiye, AKP eliyle hızla bir dinci diktatörlüğe doğru yol alıyor. “Ilımlı İslam” ve dinci faşizm tartışmalarının, Malezyalaşmak başlığı altında toparlanmasına neden olan şey ise, Richard Holbrooke’un “Malezya ve Türkiye, ‘ılımlı İslam’ın’ iki başarılı modeli” biçimindeki sözleriydi. Bunun üzerine Türk basını Holbrooke’un sözlerinin peşine düştü, Malezya’nın yolunu tuttu ve gazeteler yazı dizileriyle ülkeye döndü. Eylül ayından sonra Malezya defteri kapandı, geriye tartışmalar kaldı.

Malezya, Mart ayındaki seçimlere hazırlanıyor. Propaganda döneminin en dikkat çekici partisi ise PAS. Partinin ruhani lideri Nik Abdülaziz Mat ve genel başkan Abdulhandi Avang, “oyunuzu bize verin; şeriatı getirelim ve hepiniz mutlu olun” ana sloganıyla seçime hazırlanıyor. Malezya’da “insanların sokak gösterilerinden bıktığını” belirten Avang, “halkın suç oranını düşürecek partiyi iktidara getireceğini” söyleyip ekliyor: “Şeriat yönetimi en doğru seçimdir.”

Avang “hırsızın elinin kesilmesi ve zina yapanın taşlanması, bu tür suçların engellenmesindeki en önemli unsurdur” ifadesiyle yapacaklarını sıralıyor. Avang, “Hıristiyan azınlıkların zengin olduğunu ve hırsızlığı önleyecek şeriatın bütünüyle hayata geçmesi için, bu kesimin de PAS’a oy vermesi gerektiğini” belirtiyor.

***

Peki, bunların Türkiye ile bağlantısı ne?

PAS’ın ruhani lideri Nik Abdülaziz Mat, Türkiye’de “Malezya olma” tartışmalarının alevlendiği dönemde, ülkesine gelen Hürriyet muhabiri Ezgi Başaran’a “ben AKP’yi örnek alıyorum, yavaş ve derinden ilerliyorlar; ordu ve AB ile denge kuruyor, kimseyi fazla sinirlendirmiyorlar” demişti.

Mat’ın bir de “dileği” vardı: “Umarım Türkiye’de AKP sayesinde alevlenen İslam bilinci, laikliği yok eder.” “İslam’ın ılımlısı olmaz” (hatırlayalım, Tayyip Erdoğan da “İslam İslam’dır, buna sıfat takılmasın” demişti) görüşünü dillendiren ruhani lidere göre “laiklik İslam’a aykırıdır”, bu anlamda “İslam’la politika iç içe olması gerektiğinden, Mustafa Kemal’in Türkiye’de yaptığı da İslam’la bağdaşmamaktadır.” O dönemde kendisi ile yapılan söyleşide Abdülaziz Mat, Malezya’nın Kalentan eyaletinde İslam Bankaları açtıklarını; ebeveyn, erkek ve kız çocukların ayrı kalacağı üç odası bulunan evlerden oluşan konut sistemi getirdiklerini ve sigara içmenin İslam’a aykırı olduğundan, sigara fabrikasını kapattıklarını ifade etmişti. Bir başka uygulamalarının da, devlet dairelerinde çalışan tüm kadınlara türban takma zorunluluğu getirmek olduğunu belirten Mat, “vatandaşlar için bunu zorunlu kılmadık ama telkinlerde bulunuyoruz” demişti (Hürriyet, 26.09.2007).

PAS, tüm bu edim ve tasarıları Malezya’nın tamamında tavizsiz uygulamak için, ruhani lider Abdülaziz Mat ve başkan Abdülhandi Avang eliyle çalışmalarını iki koldan yürütüyor.

Türkiye’de AKP, Malezya’da PAS. Hangi parti hangisinden, ne ölçüde etkilenmiş tam olarak bilinmez ama kendine AKP’yi örnek alan PAS yarışa, sözü geçen slogan ve projelerle hazırlanıyor…

Hiç yorum yok: