11 Ocak 2008 Cuma

KUZEY KUTBU’NDAKİ SOĞUK SAVAŞ
ALİ BULUNMAZ

Küresel ısınma deyince, akla gelen en çarpıcı fotoğraf hangisi? Buna verilecek ilk yanıt buzulların erimesi olmaktadır genelde. Buzullar denilince de, zihinlerde doğal olarak Kuzey Kutbu canlanıyor.

Uzmanlar Ekim 2007 itibariyle, bölgedeki buzulların 1.6 milyon metrekareye gerilediğini duyurdu. Sera gazı salınımının yol açtığı küresel ısınmayla birlikte, Kuzey Kutbu’nda 2040’a kadar buzul kalmayacağı tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz yaz Kuzey Kutbu’nun bazı bölgelerinde 22 dereceyi bulan hava sıcaklığı, uzmanların öngörülerini doğruluyor. Küresel ısınmanın neden olduğu buzul erimesi, Kuzey Kutbu’nda bir başka konuyu daha gündeme getirdi. Eriyen buzullar, yeni deniz yolları ile petrol ve doğalgaz yataklarının gün ışığına çıkmasına yol açtı. Bu da, bölgenin enerji ve güvenlik açısından önemini pekiştirirken; Kuzey Kutbu’nda hak talebi için mücadele hız kazandı.

Petrol, Doğalgaz ve Soğuk Savaş
Rus araştırmacılar, Kuzey Kutbu’nda 10 milyar ton petrol ve doğalgaz rezervi bulunduğu görüşünde. ABD’li bilim insanları ise, dünyadaki toplam petrol ve doğalgaz rezervinin dörtte birinin bölgedeki buzullar altında yattığını belirtiyor.

Kuzey Kutbu ile ilgilenen ve bura dönük hak talebinde bulunan yalnızca Rusya ve ABD değil. Kanada, Danimarka (Grönland) ve Norveç ile Finlandiya ve İsveç de başlıca oyuncular arasında yer alıyor. Ancak etkin olanlar ABD, Rusya, Kanada, Danimarka ve Norveç.

Adı geçen ülkeler (ama özellikle Rusya ve ABD) kendi sınırlarının 200 deniz mili ötesiyle ilgileniyor. BM kurallarına göre bu ülkeler, 200 deniz mili içerisinde istediği araştırma faaliyetini yürütebilir ve aynı sınırlarda çıkardığı maden ile ilgili her türlü anlaşmaya imza atabilir.

Fakat 200 deniz milinin aşıldığı noktada hak iddia etmenin bazı koşulları var ve Rusya da tam burada devreye girerek, Kuzey Kutbu’nun kıta sahanlığına dâhil olduğunu ifade ediyor. Rusya’ya göre bölge, kendi topraklarının deniz altındaki uzantısı.

BM, kıta sahanlığını 200 deniz mili genişletmeye izin veren Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne dayanarak, bunu imzalamış ülkelere toprak talepleriyle ilintili deliller sunmaları için 2009’a kadar süre tanıdı. Kuzey Kutbu üzerinde hak iddia eden ülkelerden Rusya, Norveç, Kanada ve Danimarka sözleşmeye imza attı. Ancak ABD bunu henüz imzalamış değil; ancak Bush, Kongre’den sözleşmenin onaylanması için acele etmesini istedi.

Bunun en önemli nedeni, Ağustos 2007’de Rusya’nın Kuzey Kutbu’nda okyanus tabanına 4 metre inip, buraya bayrak dikmesi. Ruslar böylelikle bölgenin deniz yatağından Sibirya’ya bağlı olduğunu kanıtlamayı düşünmüştü. Aynı zamanda Rus uzmanlar, ülkenin doğusundaki Kuzey Kutup bölgesindeki okyanus alanından, toprak talebini güçlendirecek deliller elde ettiklerini açıkladı. İşte ABD başkanı Bush da, bu nedenlerden dolayı Kongre’ye BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni onaylaması için baskı yapıyor.

Kuzey Kutbu ve Güvenlik
Kuzey Kutbu’na en geniş sınırı olan ülke Rusya. Onun ardından Kanada ve Danimarka geliyor. ABD ise, Rusya’nın bölgedeki hak iddiasını zayıflatabilmek için, Kanada ve Danimarka toprakları üstünde hak sahibi olması gerektiğini biliyor.

ABD’nin Kuzey Kutbu stratejisinde elini güçlendiren başlıca unsur, Kanada ve Danimarka’da askeri birlik ve üsler bulundurması.

ABD’nin çok önem verdiği Kuzey Amerika Birliği için Kanada kilit ülke. 2002’den bu yana ABD’ye, Kuzey Kutbu’nun Kanada sınırları içinde kalan kesiminde üs kurma hakkını veriyor. Kanada ayrıca Nisan 2006’da Kuzey Amerika Hava Kuvvetleri Anlaşması’na imza attı. Böylece ABD, Kanada kara sularında savaş gemisi bulundurma olanağı da kazandı.

Danimarka ise, Grönland bağlamında, bir başka müttefiki olarak Kuzey Kutbu stratejisinde ABD’ye destek veriyor. ABD’nin Grönland’da önemli bir hava üssü var. Diğer taraftan bu üs, küresel uydu denetleme ağının etkin merkezlerinden biri.

Dolayısıyla Kanada ve Danimarka toprakları, Kuzey Kutbu’nun bir Amerikan üssü olması ve silahlandırılması adına da büyük öneme sahip.

ABD sözü geçen ülkeler aracılığıyla, Kuzey Kutbu stratejisinde Rusya’ya üstünlük kurmaya çalışıyor. Bir başka deyişle, ABD ve müttefikleri ile Rusya arasında, Kuzey Kutbu’nda enerji (petrol ve doğalgaz) yanında güvenlik konularında, bir soğuk savaş hüküm sürüyor.

Hiç yorum yok: