19 Ekim 2007 Cuma

İRAN’DA GİZLİ İKTİDAR MÜCADELESİ
ALİ BULUNMAZ

Haşimi Rafsancani ismi, İran için ne ifade ediyor?

Geçmişe bakıldığında, bunu görmek mümkün. Ayetullah Humeyni’nin en yakınlarından biri olan Rafsancani, 1979 İran Devrimi sonrası devrim konseyi üyesi, hemen ardından İçişleri Bakanı, daha sonra Meclis Başkanı oldu. 1980-1988 yılları arasındaki İran-Irak Savaşı’nda ordunun komutası ona verildi. 1989’da ise devlet başkanı seçildi ve 1993’te görev süresi 4 yıl daha uzatıldı. Bu süre içinde zenginleşti ve 1 milyar doların üzerinde bir servet edindi.

Şimdilerde Rafsancani’nin yeni bir görevi var: Ülke yönetimindeki seçkin ve etkin 86 din adamının oluşturduğu Uzmanlar Meclisi’nin başkanı. Bu meclis, devrim önderlerini seçmek ve görevden almaya, bu önderlerin karar ve edimlerini denetlemeye kadar önemli yetkilere sahip.

Rafsancani bu göreve seçilir seçilmez, “Uzmanlar Meclisi’ni etkin hale getireceğini” duyurdu. Bu da, Hamaney’in tüm yapıp etmelerinin yakından izleneceği anlamına geliyor. Böylesine bir izlemeyi kapsayacak başlıca yapılar ise yargı, istihbarat birimleri, devrim muhafızları ve ordu.

Sözü geçen açıklamasının İran’da yankı bulması üzerine Rafsancani, Uzmanlar Meclisi ile ilgili basında daha çok haber yer almasını istedi. Aslında bu isteğin altında yatan başlıca olay, Hamaney’in Rafsancani'nin Uzmanlar Meclisi başkanı seçilmesini, İran’daki çeşitli grupların çabaları ve iktidar mücadelesinin bir sonucu olarak gören gazetecilere hakaret etmesiydi. Üstelik Hamaney, bu gazetecileri yabancı gizli servislerle işbirliği yapmakla da suçladı.

Ahmedinecad döneminde kimi zaman gizli kimi zaman da açık şekilde süren iktidar kavgası, bugünlerde Uzmanlar Meclisi üzerinden yürütülüyor. Keza Ahmedinecad’a yakın duran radikaller, Uzmanlar Meclisi seçimi öncesinde Rafsancani’yi yıpratmak için her yolu denemişti. Bunun adına, Rafsancani’nin yayımlanan anılarında yer alan “Humeyni’nin savunduğu ABD karşıtlığından vazgeçme eğilimini” dahi kullanmışlardı. Ancak radikaller seçimi kaybetti.

Rafsancani’nin seçilmesi “ılımlı” muhafazakârlar ve reformcuları harekete geçirdi. Hatta Mart 2008’deki parlamento seçimlerinde radikallerin yenilgiye uğratılmasına dönük olarak çalışmaya gizliden gizliye başladılar. Reformcuların lideri Hatemi, Rafsancani ile eski meclis başkanı Karrubi ittifak kurmuş durumda. Bu birlikteliğin baş amacı ise, Ahmedinecad’ın sert politikalarının yerine, görece daha “ılımlı” bir çizgiye yöneltmek.

Ancak ortada büyük bir sorun var: ABD’nin İran’a yönelik bir harekât başlatması ya da Ahmedinecad muhaliflerinin kıpırdanışlarını arttırması, mevcut yönetimin, sözü geçen yapılanmaya karşı sert önlemler alma olasılığını güçlendiriyor.

ABD ise, Ahmedinecad’ı olabildiğince güçsüz kılma adına her türlü “ılımlı” hareket ile muhalif yapılanmaya arka çıkma ve onları yönlendirmenin yolunu arıyor.

Özetle İran’da, yalnızca içeriden güç almayan / almayacak gibi görünen bir iktidar mücadelesi için saflar belirlenmeye başlıyor.

Hiç yorum yok: