23 Haziran 2008 Pazartesi

İRAN’DAN “DEMOKRASİ” AKİSLERİ…
ALİ BULUNMAZ

Türkiye’de türbanlı genç kızın televizyon ekranlarından “ben Humeyni’yi seviyorum, Atatürk’ü sevmiyorum” şeklinde yankılanan sözleri henüz sıcakken, “Ahlak Polisi”nin İran’daki yaz avı da başladı.

1979’da Şah’ın devrilişiyle iktidarı ele geçiren ve halka “demokrasi” muştusu veren Humeyni’nin yarattığı ortam, bugün kuralların ve “inançların” gereğini yerine getirmekle görevli devlet güçlerinin eylemleriyle daha da taçlanıyor.

1980’lerin başında İran’daki sosyalist ve aydın kesimler, Humeyni’nin yaratacağı “demokratik” ortama destek vermeyi kararlaştırmıştı.

22 Temmuz seçimlerinde bağımsız aday olarak Meclis’e giren ve “Türkiye’nin tek sosyalist milletvekili” olarak sunulan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, dönemin TUDEH’lilerinin şunları ifade ettiğini belirtiyor:

- “O zaman yanlışlar yapmış olabiliriz. Ama bugün olsa yine ‘demokrasiyi’ savunurduk…”

İran’da bugün ne kadar “demokrasi” bulunduğu tartışma götürmez! Keza halka benimsetilen “demokrasi”, “Ahlak Polisi”nin kadınları ve erkekleri Batılı tarzda giyinmeleri, saç modelleri ve davranışları yüzünden son derece sıkı şekilde takibe almayı; hatta hapis ve para cezasına çarptırmayı gerektiriyor…

İran’da yalnız kadınlara ayrılmış, yüksek duvarlarla çevrili parklar bulunuyor. Humeyni’nin başlattığı “demokratik” sürecin sonucu olarak, İranlı kadınlar buralarda kısıtlı “özgürlüğün” keyfini sürüyor.

Başlarını, yasalara uygun örtmedikleri veya renkli türban kullandıkları için hemen sorguya alınıyorlar. Renkli türbanları ve sakıncalı kıyafetleri nereden aldığını söylemeleri isteniyor kendilerinden.

Geçmişte Humeyni taraftarlarıyla birlik olup, İslami yönetime destek çıkan sosyalistler, İran’ın 2008’deki “demokratik” ortamından ne kadar hoşnut?

“Bugün olsa yine yapardık” anlayışı baskı, ayrımcılık ve hurafelerin etkinliği ile kuşatıcılığı karşısında nereye yerleştirilebilir?

Daha da önemlisi “demokrasi” adına toplumun dönüştürülmesi, İslami dikta kurulması; tüm hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, dünün özgürlük savunucularına nasıl görünüyor?

İran, bugün Türkiye için ders alınması gereken bir örnek niteliğinde...

Türkiye’de “özgürlük”, “insan hakları” ve “demokrasi” adına, din bezirgânları ve sömürgenlerinin enikonu palazlanıp, iktidar eliyle hızla yükseldiği; toplumu kendi çizgisine çekmeye çalıştığı bir dönemde…

Hiç yorum yok: