7 Nisan 2008 Pazartesi

YENİ NATO VE RUSYA…
ALİ BULUNMAZ

Bugün büyük sermaye grupları, silah üreticileri ve dünyayı yönlendiren devletler, terörü kullanıp iktisadi açıdan besliyor mu? Bu soruya olumsuz yanıt vermek neredeyse imkansız.

ABD Başkanı Bush, Bükreş’teki NATO zirvesinde ne dedi?

“Afganistan’a ek asker göndermedikçe 11 Eylül’ün benzerlerini kendi topraklarımızda yaşayabilir; yeni terörist saldırıların hedefi olabiliriz.”

11 Eylül’ün yaşanmasına neden olan ve günümüzde ABD’nin “küresel mücadele” başlığı altında yürüttüğü “teröre karşı” harekâtların yöneldiği, El Kaide veya Taliban örgütlerinin yaratıcısı kim?

Bush, Afganistan’a ek asker isteyerek ve söz konusu terörist oluşumların adını anarak, bir bakıma tüm dünyaya gözdağı verdi. ABD’nin “terörle mücadele” söylemi, her türlü hukuk tanımazlığın meşrulaştırılmasının yolunu açıyor. Bush’un giderayak verdiği gözdağı ve bunun için NATO’nun kullanılacağının açık bir hal alması, bize ne anlatıyor?

Yeni NATO
NATO’nun yapısı ve eylem alanı artık genişletiliyor. NATO, 21. yüzyılda bir dönüşüm geçiriyor. Dünya bekçiliğine soyunan ABD’nin kolluk kuvveti olarak NATO’yu kullanacağı belirginleşiyor. Bükreş’teki zirve, NATO’ya ilişkin hangi ip uçlarını veriyor?

Öncelikle tüm dünyada daha da etkinleşen bir NATO önümüzde duruyor. ABD, NATO aracılığıyla düzenleyeceği harekatlara yasallık kazandırma ve uluslararası boyut katma amacını güdüyor.

Bunun için girizgahı, Afganistan ısrarıyla yapıyor. Afganistan’a ek asker talebinin altında ne yatıyor?

- Ülkede işlerin ABD açısından iyi gitmemesi mi?
- Pakistan’daki gergin durumun varlığı ve ülkenin çok daha rahat kontrol altına alınma çabası mı?
- Çin’in yükselişine karşı bölgede kalıcı ve güçlü bir üs yaratma girişimi mi?
- İran’a düzenlenmesi gündeme getirilmeye başlanan harekat için yığınak yapmak mı?
- Rusya’ya daha yakın olmak mı?

Rusya etkisi
Yeni NATO, ABD’nin ağırlığıyla oluşturulurken, Rusya da en az ABD kadar NATO zirvesinde etkili olduğunu gösterdi. Bükreş’teki zirvede tartışılan konuların başında, Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği idi. Almanya ve Fransa’nın başını çektiği grup, bu iki ülkenin üyeliğine onay vermeyince plan suya düştü.

Almanya ve Fransa ile birlikte İtalya, İspanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg, doğalgazda bağımlı oldukları Rusya’dan çekindikleri için, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğini evetlemedi. Rusya bir anlamda, zirvede doğalgaz kozunu kullanarak ağırlığını hissettirdi.

Bükreş zirvesi NATO’nun yeni bir yapılanmaya gittiğini ve genişleme eğilimine gireceğinin işaretlerini verdi. Soğuk Savaş’ta Sovyetler Birliği’ne karşı kurulan NATO, 21. yüzyılda yeni işlevler üstlenecek gibi.

“Yeni bir Soğuk Savaş mı?” sorusu gündeme geliyor. Putin soruya “bu kimseye yarar sağlamaz, çünkü kimsenin bunda bir çıkarı yok” yanıtını verdi.

Ancak dünya görünümünün nasıl şekilleneceği, dolayısıyla yeni bir Soğuk Savaş’ın kime ne yarar sağlayacağı ya da sağlamayacağı gelecekte ortaya çıkacak. Putin’in “yarar-çıkar” kavram çiftini kullanmasının altında bu yatıyor olabilir mi? Göreceğiz…

Hiç yorum yok: